iyilik görmek, lûtfa mazhar olmak, hoşa gitmek, göze girmek. find favor with someone = gain/win someone's
favor: birinin gözüne girmek. He did all he could to win her favor: Onun gözüne girebilmek için elinden geleni yaptı. find (lose) favor in someone's eyes: birinin gözüne girmek (gözünden düşmek).